'1'den 10'a Say' 3-5 yaş arası çocuklar için sevimli mi sevimli bir sayı sayma uygulaması.
Ada'nın en sevdiği şarkılardan biri bu. Uzun zamandır dinlemiyordu, geçenlerde arabada çalmaya başlayınca yine hatırladı. Aynı şarkı üstüste 13 kere dinlenir mi? Dinlenir! Prova yapıyormuş. Eline küçük gitarını alıp (ukulelesinden bahsediyor), kafasına kovboy şapkasını takacakmış ve bu şarkıyı söyleyecekmiş. Oğlumun rüyasına Johnny Cash filan mı girdi acaba?
İyi Cumalar.
Blogumu çok özledim. Neden bu kadar uzun süredir yazmadım? Geçtiğimiz sene içinde bu ülkede yaşayan birçok kişi gibi ben de bir uyanış sonrası kişisel bir dönüşüm geçirmeye başladım. Haberler, yorumlar, sürekli kayıp duran twitter timeline'ı içinde kaybolup, endişelenip, umutlanıp, bunalıp, sinirlenip hop oturup hop kalktım. Tüm bu kafa meşguliyetinin yanı sıra, burada çocuk kitapları, oyunlar ve çeşitli güzelliklerden bahsetmek için yeterli enerjiyi ve neşeyi kendimde bulamadım. Bunca süre yazı yazmadığım için bu blogun varlığını unutmuş okuyucular da olabilir tabi. Ancak blog yazmak denize içinde mektup olan bir şişe atmak gibi. Belki bir gün birisi okur, okursa da sizin haberiniz olmaz, ama yine de birinin okuması fikri sizi çok mutlu eder.
Bu gündelik hengame ve mücadele öylesine yıpratıcı bir şey ki zaman zaman çocuklarımıza ayırdığımız enerjimizden yiyen bir zararlı haline gelebiliyor. Bu ise içten içe beni oldukça rahatsız eden bir olgu. Evet buraya yazdığım şeyler bir süredir yüreklerimizi buran meselelerin ilacı değil ama çocuklarımızın hayatlarına dokunabilecek güzellikleri paylaşmak her daim önemli. Uzun lafın kısası uzun bir aradan sonra şişenin içine bir mektup koyup denize atıyorum.
Kısa sürede bir akrabam kadar sevdiğim biri haline gelen Pettson ve kedisi Findus'tan bahsedeyim önce. Göktürk'ün biricik çocuk kitapçısı Düşevi Kitabevi'nde, Senem tanıştırdı beni Pettson'la. Kitaplara şöyle bir gözattım, amanın ne tatlı resimler! Nefis bir köyevinde kedisi Findus ile yaşayan, türlü çeşitli eksantriklikleri olan yaşlı amca Pettson'u ilk görüşte pek sevdim. Kitapların olağanüstü resimlerine saklanmış, komik ve gerçeküstü yaratıkcıklar var bir de, ki bu da kitapları daha da bir sevimli kılıyor. Dediğim gibi önce Senem bahsetti Pettson'dan. Daha sonra Onlineanne'de Pettson's Inventions adlı şahane iPad oyununun tanıtımını gördüm. Kelebek etkisi midir nedir derken kitapları ve oyunu edinmem için yeterince mesaj aldığıma ikna oldum. Ada da bu kitapları benim kadar sevdi. Özellikle Findus'un çizgi film vari aksiyon sahnelerinin komik resimlerini her gördüğünde kahkahayı patlatıyor. Benimse en komik bulduğum karakterlerden biri ara ara Pettson'u ziyarete gelen dedikoducu Gustavsson. Kitapların yazarı ve çizeri İsveç'li Sven Nordqvist.
Bu serinin Türkçe'ye çevrilmiş dört kitabı var, hepsi de Ayrıntı Yayınları'ndan çıkmış:
Doğumgünü Pastası - Sven Nordqvist
Gelelim Pettson's Inventions isimli olağanüstü iPad uygulamasına. Oyunun amacı, Pettson'un bizler için hazırladığı muzip makinelerin parçalarını biraraya getirip olmadık komiklikteki hedefleri başarmak. Meselabir makine yapıyorsunuz ve çalışınca sallanan sandalyede uyuklayan bir nineyi sallıyorsunuz. Ya da duşun altında duran Findus'u bir güzel ıslatmayı başarırsanız Findus kaçıp çalıların ardındaki nefis çileklere ulaşıp onları hamur humur yiyor. Oyun fizik kurallarına aşina olma, yaratıcı düşünme, deneme yanılma yoluya problem çözme gibi birçok önemli süreci ve beceriyi destekliyor. Anne babaların da eğleneceğini garanti ediyorum :) Pettson's Inventions 1 ve 2 isimli iki adet oyun var. Bir de bütün bulmacaların birleştirildiği Pettson's Inventions Deluxe versiyonu var. Ben sizin yerinizde olsam deluxe versiyonunu alırdım. Buyrun komik icatlara birkaç örnek:
Pettson's Inventions iPad Uygulaması
Pettson's Inventions iPad Uygulaması
Oyunları indirmek isteyenler şuraya bir tık:
Bu enfes oyunları üreten firmanın ismi Filimundus. Aynı firmanın yaptığı Pippi Uzunçorap uygulamasını ise bir sonraki yazılarda tanıtacağım.
Pek özlemişim yazmayı dedim ya, iyi geldi :)
Uzun bir ara verdim. Araya 'Gezi' girdi. Çok kararmıştık. Uzun kış günlerinde ayılar mağaralarında uyur ya, biz de öyleydik işte. Bahar geldi, Gezi açtı içimizde. Sarıldık birbirimize, şöyle bir gerindik, silkindik, yüzümüzü soğuk bir suyla güzelce yıkadık. Dinçleştik çok şükür.
Uyanınca sorumluluğumuzun yükünü hissetmeye başladık. Herşeyden vazgeçmiş bir halimiz vardı. Uyanınca birşeyleri değiştirebildiğimizi fark ettik. Her güne yılmadan, usanmadan neyi değiştirebiliriz, ne yapabiliriz diye uyanmalı.
Gezi Parkı direnişi boyunca bir çok video paylaşıldı. Bencileyn olan biteni en sade şekliyle özetleyen video budur.
Paylaşmaya, konuşmaya, dinlemeye ihtiyacımız var.
Not: Gezim Çocuk Atölyesi'nde yapılan çalışmaların fotoğrafları için buraya bir tık.
Eminim size de oluyordur, hani hiç tanımadığınız birini uzaktan ya da internet'ten görürsünüz ve bu insanla rahatlıkla dost olabileceğinizi hissedersiniz. İşte Julianna Bright'ı görünce öyle hissettim.
Cuma şarkıları kuşağında bu hafta Portland'dan Cat Doorman, yani asıl adıyla Julianna Bright var. Bu sene çıkardığı Songbook isimli albümdeki Inspiration isimli şarkısına bu güzel videoyu yapmış. Julianna Bright videodaki tüm resimleri kızının resimlerinden esinlenerek kendisi yapmış.
Songbook isimli albüm çocuk şarkılarından oluşuyor ama bence rahatlıkla yetişkinlerin de sevebileceği şarkılar bunlar. Albümdeki Little Red Vagon isimli şarkı Night & Day Studios'un çıkardığı iPhone/iPad uygulamasında da kullanılmış. Bu bir müzik uygulaması. Çocuklar şarkıyı sözleri ve notaları ile takip edip dinlerken, bir yandan da Julianna Bright'ın yaptığı canlı ve sevimli resimlere bakıyorlar.
Albümü edinmek isterseniz buraya bir tık.
Uygulamayı indirmek isterseniz buraya bir tık.
Origamiyi oldum olası pek sevmişimdir. Ancak denediğim hemen her origami modelinde katlayıp katlayıp bir noktaya geldikten sonra kitlenip kaldım. Origami katlama modellerini iki boyutlu çizimlerle anlatmak kolay birşey değil. Hadi resimler iyi çizilmiş diyelim, bir de o çizimleri kafada canlandırma becerisi gerekiyor.
Ada doğmadan önce aylak aylak internette gezindiğim bir gün bu siteyi buldum şans eseri. İsmi Origami Club. Bu sitenin en güzel tarafı, seçtiğiniz modelin yapım aşamasını gösteren bir animasyon bulunması. Animasyonu takıldığınız yerde durdurup başa alabiliyorsunuz, hızlı geçmek istediğiniz yerleri hızlandırıyorsunuz, ya da ağır ağır izleyebiliyorsunuz. Üstüne üstlük sitede yüzlerce model var ve hepsi birbirinden sevimli.
Ben bu siteden seçtiğim komik hayvanların origamilerini yapıp Ada'nın yatağının üzerine asmak için bir dönence yapmıştım. Bu sevimli origamileri yapıp doğumgünü davetiyesi olarak kullanabilirsiniz mesela. Sitede yok yok; örneğin çocukların partilerinde kafalarına takabilecekleri şapka modelleri ya da içine çerez koyabileceğiniz kağıt kase modelleri...
Buyrun size birkaç örnek:
Bu modelleri yaparken kare şeklinde origami kağıdı kullanmak gerekiyor. Bu kağıtların özelliği bir yüzlerinin renkli ya da desenli, diğer yüzlerinin de düz beyaz olması. Örneğin yukarıdaki köpeğin ağzı kağıdın beyaz tarafı. Ben origami kağıtlarını Muji'den alıyorum. Zaman zaman Tchibo'nun kampanyalarında da bulunabiliyor origami kağıdı.
Bakalım sizler nasıl esinleneceksiniz bu modellerden ve neler yapacaksınız. Kolay gelsin :)
2 Yorum